Kendinizi suçlamayın
Yok hemen kendinizi suçlamayın. Tamam şimdiye kadar bilmeden vücudunuzu
ihmal etmişsiniz. Ama inanın bu ihmali yapan bir tek siz değilsiniz.
Bilimsel araştırmalara göre ülkemizde en az yedi milyon insanımızda ve
elli yaşın üzerindekilerin hemen yarıya yakınında bu şikayet var.
E doğru söylüyorsunuz, toplum olarak ister istemez günübirlik yaşıyoruz.
Kendimizi düşündüğümüz mü var?
İşte, ağrımız sızımız da olmasa sağlığımız aklımıza bile gelmiyor.
Ama ne yapalım arkadaş, şehir hayatı bizi sanki robot yaptı robot…
Ne doğru dürüst yürüyüş yapacak bir alana sahibiz, ne spor yapma imkanımız
oluyor. Tıkılmışız apartman katlarına... İşte akşam evdeyiz sabahleyin
de bin arabaya doğru işe…
Ee iş yerimizde de hareket etme imkanımız yoksa… Masa başı bir iş yapıyorsak…
Öyle olunca da ister istemez o güzelim vücudumuzu ihmal etmiş oluyoruz.
Her organ görevini yapacak
Sağlık bu, hiçbir şeye benzemiyor arkadaş…
Sağlıklı olmak için vücuttaki her organ görevini yapacak.
-Nasıl mı? Anlatalım…
Kalp sağ olsun kendi kendine çalışıyor. Eh midemiz de maşallah ne yersek
hazmediyor. Gözümüz görüyor kulağımız duyuyor çok şükür…
Peki ya dizlerimiz? Ya kollarımız? Ya ayaklarımız, ayak bileklerimiz?
Belimiz, omzumuz? Bunlar vücudun üvey organı mı?
Onların suçu, siz istemeyince hareket edemiyor olması mı?
Ama onlar da vücudun olmazsa olmaz organları değil mi?
Bir memur düşünün ki, sabahtan akşama kadar masa başında oturuyor. Akşama
kadar sandalyedeki bir insanın dizi sekiz saat sürekli bükülü kalırsa
o eklem yeri hareketsizlikten pas tutmaz mı?
Bu kişinin dizleri hareketsizlik sebebiyle özelliğini kaybetmez mi?
Hiç eğilip doğrulmayan, yürüyüş yapamayan kişinin boynu, omuzları beli
hareketsizlik sebebiyle özelliğini kaybetmez mi?
Eder…
Onlar da bu vücudun organıdır. Onlar da hareket halinde olacak.
Laf lafı açıyor, hani şu namaz kılma olayı var ya, çok enteresandır.
Namaz kılarken vücuttaki el, kol, diz, bel, boyun yani tüm vücut ve eklem
yerleri, otomatikman en azından günde beş kez düzenli olarak hareket
ettiriliyor. Doğrusu çok enteresan değil mi?
|